İstanbul “Biz 40 kişiyiz, 40’ımız da birbirimizi biliriz” denilen mozaik bir dünya şehri.. Bu şehirde doğdum, büyüdüm.

İstanbul tek rengin, tek sesin değil, bir gökkuşağının tablosu.. Mahallemizde “Muhacir” diye adlandırılan Balkan göçmenleri, Karadenizliler ve  Kürt yurttaşlarımla birlikte büyüdüm.. Aynı sokağın çocukları olduk, birlikte topa vurduk, henüz asfalt olmamış yolların tozlarını yuttuk, ilk kez girdiğimiz sınıflarda birlikte okumaya öğrenmeye başladık..

Annelerimiz kendi kültürlerinin yansımalarını paylaştı birbirleriyle.. Boşnak Börekleri Hamsi Pilavları, Kürt Börekleri karşılıklı tepsiler gitti geldi evler arasında..

Aşık olduk.. sevdik.. el ele tutuştuk.. aşk coğrafya tanırmı.. dil,din tanır mı.. elbette tanımadı ve kalbimizin sesi ile yön bulduk..

Biz büyüdük.. büyürken dünyada da bir çok değişiklikler oldu.. Yurt dışında ilk arkadaşım “mektup arkadaşlığı” ile olmuştu.. O günlerde, hayal bile edemeyeceğimiz bilgisayarlar, cep telefonları var.. İnternet bağlıyor artık bizi bir birimize.. sosyal paylaşım sitelerinden tanışıyor, arkadaş oluyoruz, evlenenler var.. “mektup arkadaşlığı” bugün için komik kalıyor.. ama geçmişteki heyecanını da ne yazık ki bugünkü sosyal paylaşımlar veremiyor..

Lise yıllarında, bizim dönemlerde tutulan “Hatıra Defterleri- Okul Yıllıkları” vardı.. Şimdi varmı bilemiyorum… İşte orada ne olmak istediğimizle ilgili bölüme, gazeteciliği yazmıştım.. Henüz 15 yaşında Cağaloğlu’nda girdiğim Hürriyet’in, Cumhuriyet’in kapısından içeri, “büyüdüm” haberlerimle seyahat yazılarımla girdim..

Ülkemizdeki bir çok yayın organında haberlerim, fotoğraflarım, bu ülkede gazeteci olmak zor olduğu için yaşadığım sıkıntılarla yer aldım..

Çocukken “Aman bre deryalar” türküsü ile tanınan Balkanların en önemli türkücülerinden Arif Şentürk, henüz tanınmamışken berber dükkanında traş ederdi bizi.. En yakın arkadaşım ki.. 40 yıla varıyor.. Üsküplüdür..

Dedik ya.. internet var artık diye.. yeni arkadaşlar artık buralardan ediniliyor.. Makedon Türklerinin (Akan Abdula) kurduğu “Makturk” la tanışmak da böyle oldu.. İnanın heyecan duydum burada yazmaya başladığımda..

Hürriyet Gazetesi’nin Seyahat ekinde “Makedonya’da Osmanlı’nın İzi” yazısıyla başladım.. “İnci ve Işık deyince Ohri”  “İki göl arasındaki şanslı Makedon kasabası Rense” yazılarımla gezdiğim, arkadaşlarımın olduğu bu bölgeleri yazdım.. Sırada Manastır (Bitola) var.. Makedonya’da bizden izler var.. insanımız var.. bu coğrafyanın yaşayanları ile Makturk sayesinde tanıştım çoğunlukla..

Makedonya’dan Ufuk Derneği’nin 50 gencini, İstanbul’dan kaçıp geldiğim, Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde ağırladık.. Sene 2008.. Makedonya’ya turlar düzenledik.. her yıl Mayıs ve Eylül aylarında gittik.. Bazen kafamıza esti 2 günlüğüne gittik.. Üsküp’te film galalarında bulundum..

Rumeli Federasyonu Başkanlığı’nın bazı davetlerinde yer aldım..konuştum..

2010 ve 2012’de yine Makedonya’nın bir çok yerleşim yerinden gençleri Şarköy’de ağırladık.. Dost, arkadaş, ağabey, kardeş olduk.. Gençlerimizden biri, Makedonya milletvekili seçildi.. Orada yaşayan Türklerin sorunlarını öğrendim.. dertleştim.. duygularımı, düşüncelerimi paylaştım..

Şarköy’de çıkardığımız yerel gazetede, Makedonya’daki Türklerin gelenek ve kültürel hayatını yazan arkadaşlarımız oldu..

İçlerinden biri; Sezen Seyfullah geçtiğimiz günlerde Üsküp’te yazdığı kitabın tanıtımında ilk imzalarını emeğini verdiği sayfalara düşürdü..

Makturk kabuğuna çekilmişti.. biz de ona uyduk..

Sevgili Akan, evlendi.. çocuğu oldu.. kendisine ait bir işyeri kurdu.. seminerler verdi.. ben onu takip ettim..

“Makturk’u yeniden canlandıracağız” diyerek yeni bir başlangıç için var olup olmadığımı sordu.. Elbette varım.. Balkan coğrafyası, insanı tarihsel öyküsü dramlar içinde olsa da insanı, o dramı içine gömerek yüzüne yansıtmaz.. kardeş, dost, sıcakkanlı ve güleryüzlüdür..

Makedonya’ya olan ilgimi bilenler beni Rumelili bilirler oysa Karadenizliyim.. Kendimi, dünyanın bütün renklerini içinde barındıran İstanbul’un bir parçası, aidiyeti olarak görürüm..

Makturk’ta.. Buradayım.. yeni bir heyecan dalgası yaratacak Makturk’un, parçası olmaktan mutluyum..

Hoş bulduk..

Önceki İçerikBir Üsküp Gecesinde Yapılabilecek Diğer Şeyler
Sonraki İçerikBoşnak Yahnisi
1962 İstanbul Bakırköy doğumludur. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu. 1989-1992 yılları arasında Ana Britannica Ansiklopedisi’ni yayınlayan Ana Yayıncılık’la yayın sektörüne girdi. 1996 yılından bu yana Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde yaşamaktadır. SABAH Gazetesi Tekirdağ temsilciliği, Cumhuriyet, Atlas ve Yatch Dergileri’yle de çalışmakta olup; Akşam, Tercüman, Güneş, Birgün gazetelerinin de temsilciliğinin bulunduğu haftalık Şarköyün Sesi Gazetesi’nin Yazı işleri müdürü olarak görev yapmaktadır. www.sarkoyunsesi.com ve www.tekirdaginsesi.com adlı sitelerinin de sahibidir. Türkiye’deki yaygın basında haberlerinin dışında; yaşadığı bölgeyi tanıtan gezi yazıları da yayınlanmaktadır.