Ohri turistik bir şehir olarak bilinmektedir ve Makedonya’nın güneyinde yer almaktadır.

Ölümsüz Ohri şehri pek çokları için Makedonya ve Balkanlar deneyiminin vardığı en yüksek noktayı temsil eder.

Heybetli bir göl kıyısı, sonsuz ışıkları ve su krallığı, Makedonya’daki eski dönem krallıklardan kalan antik harabeleri, doğal güzellikleri ve tarihi geçmişi bakımından Balkanların en zengin kaynaklarından biridir.

Osmanlıların Ohri’ye yerleşmesi ile, farklı milli, dinli ve dilli toplumlarla iç içe yaşama kültürü ve hoşgörüsü asırlarca devam etmiştir.

Ohri şehri, camiileri, medreseleri, tekkeleri, zaviyeleri, hanları, sarayları, kiliseleri ile öne çıkmaktadır.

Ohri’nin dikkat çekecek derecede birbirine yakın kümelenmiş ve yürüme mesafesinde bulunan belli başlı cazibe merkezleri, Eski Şehir’in serin yaz akşamlarında gevşemek için biçilmiş kaftan olan lokanta ve kafelerle bezeli dar sokakları arasında ve yukarısında yer alır.

Ohri’nin sayısız kafe barları ve gece kulüpleri hareketli bir gece hayatı sunar.

Gölün kendisine gelince, o denli geniş ve derindir ki ufak bir deniz olduğunu zannetmek işten bile değildir.

Her çeşit su sporları, balıkçılık ve kayıkçılık imkanının yanı sıra göl kıyısında bulunan pek çok kilise de büyüleyici gezi ve yürüyüşler için fevkaladedir.

Gölün doğu kıyısının yukarısındaki ormanlık dağ sırtları el değmemiş doğasıyla doğa tutkunlarının gözdesi Galičica Milli Parkı içinde yer alır.

Eşi benzeri bulunmayan Ohri Gölü ve şehrin tarihi mimarisi UNESCO tarafından tasdik edilmiş ve bu kültür kurumu tarafından hazırlanan Dünya Mirası listesindeki haklı yerini almaya layık görülmüştür.